4 Eylül 2018 Salı

Doğayla İç İçe Bir Şehir -Veliko Tarnova

Ben doğa aşığı biriyimdir. Eğer gezdiğim yerlerde doğa varsa benim için orası gezilmeye değer bir yerdir. İşte Veliko Tarnova böyle bir yer, hem buram buram tarih kokan yapıları hem de bu yapılara eşlik eden yemyeşil doğasıyla beni mest etti.

Birazcık bu şehrin tarihinden bahsedeyim size. Türkçesi Yüce Şehir olan Veliko Tarnova tarih açısından Bulgarlar için önemli bir yere sahiptir çünkü II. Bulgar Devleti'ne başkentlik yapmıştır. Bulgaristan'da tarihi çok eskiye dayanan şehirlerden biri. Tabi neredeyse 500 yıllık bir Osmanlı tarihi de var. 




 Peki biz buraya nasıl geldik?
 Tabii ki Otostopla  :) Eh biraz yorucu olmadı değil çünkü çok ıssız yerlerden gitmek zorunda kaldık ama yine de mutluyduk çünkü çok güzel yerler gördük bu sayede. Zaten Bulgaristan'da otostop çekerken hiç sıkılmıyorsunuz çünkü her tarafı yemyeşil, etrafı dağlarla çevrili bir ülke burası.









Ama yok otostop bana göre değil derseniz o zaman trenle gidebilirsiniz. Zaten Bulgaristan'da trenle mutlaka seyahat edin çünkü yemyeşil doğa eşliğinde gidiyorsunuz. Kesinlikle denenmeli! Ayrıca ücretleri de çok uygun. Tren ücretlerine www.bdz.bg/en/ bakabilirsiniz.





        



Peki nereler keşfedilmeli bu güzel şehirde?




Biz direkt kendimizi attık sokaklara plansız programsız çünkü bir şehri keşfetmenin en güzel yolu kaybolmaktır :) Böylelikle çok güzel yerler keşfettik. Güzel tepeden manzaralar bulduk. Bu resimdeki manzara bunlardan biri. Burada bu manzarayla karşılaşabileceğiniz birçok yer var. Bunlardan biri "Stefan Stambolov" sokağı.Burası tepede olduğu için tüm şehri bu şekilde görebilme fırsatına sahip oluyorsunuz.




Bu güzel manzaranın tadını çıkardıktan sonra güzel bir yürüyüş yapmaya başlıyoruz. Ve Tsaravets Kalesi'ne geliyoruz. Burası buradaki en eski yapılardan biri. Giriş 10 leva ama öğrenci kartınız varsa indirimden yararlanabiliyorsunuz. Burası çok büyük bir yer öyle gezmeyi hemen bitiremiyorsunuz. O yüzden bence burayı gezerken yürüyüş ayakkabısıyla gezmeniz sizin daha iyi olacaktır. Yoksa o merdivenleri yokuşları çıkmak işkenceye dönüşebilir sizin için.






Kalenin tepesinde bir kilise bulunuyor. Oraya
kadar çıktıktan sonra bir güzel manzaranın keyfini çıkarabilirsiniz. Kilise de ayrıca asansör bulunuyor. Kilisenin çatısına çıkıp tüm şehri görmek için ama ücretliydi. Biz saçma bulduk bunun için ücret ödemeyi, çünkü aynı manzarayı görecektik. Ama siz isterseniz deneyebilirsiniz tabi :) 







Tsarevets'den Yantra nehri manzarası
Tsarevets'den Yantra nehrinin manzarası







Gezmeniz gerek bir diğer yer ise  Asen Anıtı. Buradan tüm şehri çok yakından görebilirsiniz, özellikle de nehri, tarihi mahalleleri. Bu anıtta devasa bir dikili taş ve 3 heykel bulunmaktadır. Heykeller II. Bulgaristan İmparatorluğunun ilk üç çarına ; I. Asen, Kalovan ve II. Asen'e aittir. Bu anıtın hemen yanında ise Boris Denev Sanat Galerisi yer alıyor. Eğer sanata ilgiliyseniz, görülmeye değer bir yer.






Asen Anıtı'nı gezdikten sonra hala enerjiniz varsa bunu tüketebileceğiniz en güzel yer bu fotoğraftaki yer. Buraya ulaşmak için bayağı merdiven çıkmanız gerekiyor. Zaten merdivenleri göreceksinizdir. Sanat galerisinin sağında kalıyor. Uzunca  bir merdiven var. Öyle gözünüz korkmasın, hemen bitiyor aslında :D Eğer gün batımını izlemek için bir yer arıyorsanız, kesinlikle burayı öneriyorum. Sessiz, sakin ve ayaklarınızın altında Çarların  şehri daha ne olsun :)





Sonraki günlerinizi ise Yantra nehrinin kenarına kurulmuş mahalleleri gezmekle değerlendirebilirsiniz. Burada fazlasıyla tarihi yapıya denk geleceksinizdir. 12. yy ait Aziz Dimitar Kilisesi bunlardan sadece birisi. Fazlasıyla orta çağ yapıları mevcut. Evlerin mimarisiyle hepsi de çok güzel bir uyum içerisinde.







Bulgaristan da gezilmeye değer en güzel şehirlerden benim için.  Bence sizin de rotanızda olmalı 😊



Yantra Nehrinin kenarına kurulmuş mahalleler


Tsarevets Kalesi
Asen Anıtı

Yantra Nehri

Sanat Galerisi

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder